The Importance of Pain’s Character on the Diagnosis of Musculoskeletal System Tumors: A Case Report
PDF
Cite
Share
Request
Case Report
P: 0-0
April 2014

The Importance of Pain’s Character on the Diagnosis of Musculoskeletal System Tumors: A Case Report

Turk J Osteoporos 2014;20(1):0-0
1.
No information available.
No information available
PDF
Cite
Share
Request

ABSTRACT

Musculoskeletal system tumors may be insidious and overlooked easily in the clinic. Rest pain can be the only sign and must need attention. A patient with resting knee pain is presented here who have been finally diagnosed as enchondroma of the distal femur. (Turkish Journal of Osteoporosis 2014;20: 41-2)

Giris

Kemik tümörlerinin anatomik yerlesimleri, kökenleri, klinik bulgulari ve davranislarinin farkliliklar göstermesi tani güçlügüne yol açmaktadir (1). Ayrintili bir anamnez ve tam bir fizik muayene yaparak ve radyografileri dikkatli inceleyerek bu güçlük asilabilir. Bu yazida da istirahatte olan diz agrisi disinda herhangi bir sikayet ve bulgusu olmayan hastada femur distal ucunda enkondrom tanisi almasi sunulmustur.

Olgu

Elli alti yasinda erkek hasta son üç aydir sol dizde olan agri sikayetiyle poliklinige basvurdu. Anamnezde hastanin agrisinin istirahatle arttigi, aktiviteyle azaldigi ve gece uykusundan uyandirdigi ögrenildi. Agrisi VAS 8 düzeyindeydi. Travma, dizde kilitlenme ve hareket kisitliligi sikayeti yoktu. Özgeçmis ve soygeçmisinde herhangi bir özellik bulunmamaktaydi. Yapilan muayenesinde her iki dizde eklem hareket açikligi tam, isi artisi, sisligi, patellar soku bulunmamaktaydi. McMurray testi, Apley’in kompresyon ve distraksiyon testleri, valgus ve varus stres testi, ön ve arka çekmece testleri negatifti. Çekilen iki yönlü diz grafisi normaldi. Labaratuvar incelemesi normaldi. Bunun üzerine çekilen magnetik rezonans görüntülemesinde sol dizde femur diafiz lateralinde 21x11 mm boyutlarinda enkondrom ile uyumlu lezyon oldugu tespit edildi (Sekil 1). Ortopedi klinigi ile konsülte edilen hastaya operasyon önerilmedi ve takibe alindi. Hastanin agrisina yönelik nonsteroidal antiinflamatuvar ilaç verildi. Agrisi VAS 4’e geriledi.

Tartisma

Enkondromlar kikirdak kökenli tümörlerdir. Enkondrom, olgunlasmis hiyalin kikirdagin, tubuler kemigin medüller boslugundaki hamartomatöz kalinti olarak kabul edilmektedir (2). Bu lezyon, büyüme kikirdaginin altinda normal enkondral ossifikasyondaki bozukluktan kaynaklanmaktadir. Benign kikirdak tümörleri içinde enkondrom en sik görülenidir (%42) (3). Enkondromlarin %40-%70’i el ve ayaktaki ufak kemiklerde, geri kalani da femur (%10), humerus, tibia, fibula ve önkol kemiklerinde görülmektedir (4,5,5,6). Enkondromlar, malign dejenerasyon riski sinirli olan benign lezyonlardir. Lezyon 4’cm den büyükse, uzun kemiklerde tekrarlarsa maligniteye dönüsüm olasiligi vardir (7). Enkondromlar genellikle agrisiz lezyonlardir (2,3,4,5,6,7,8). Bizim olgumuzun istirahatte ve gece agrisinin olmasi ayirici tanida tümör düsünmemize neden oldu. Kemigin tümör ve benzeri lezyonlari kas-iskelet sisteminin her yerini tutabilmektedir. Klinik davranislari, kendi kendine iyilesen hastaliklardan yogun tedaviye ragmen hizla büyüyen ve kemigi harap eden, metastaz ve ölüme yol açan yüksek dereceli malign tümörlere kadar degisiklik göstermektedir. Klinik bulgular tam yerlestiginde örnegin hasta patolojik kirikla geldiginde tani koymak olagandir. Fakat olgumuzda oldugu gibi agrinin karakteri disinda herhangi bir ipucu olmadiginda tani koydurucu özellik ileri derecede süpheciliktir. Bu gibi vakalarla kas iskelet sistemi semptomtolojisiyle ugrasan fiziyatristler için ayrintili alinan anamnezde agrinin karakterinin israrla sorgulanmasinin önemi ortaya çikmaktadir. Çünkü bu tümörlerde hafif rahatsizlik, agri, sislik, kas-iskelet sistemi fonksiyon kaybi ve radyolojik degisiklik hekimler için uyarici olmamakta ve hastalardaki tümöral durumlar atlanabilmektedir (1). Hastalarda dogru tani konulmasi tedaviyi degistirecegi için özen ister. Bizim olgumuzda lezyonun boyutu ve yerlesimi itibariyle cerrahi girisim düsünülmemis ancak femur distalindeki enkondromlarin saptandiklarinda takip ve gerekirse müdahale edilmesi gereken lezyonlar oldugu bildirilmistir (2).