Sirt Agrisi Nedeni Olarak Osteoid Osteoma: Olgu Sunumu - Olgu Sunumu
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Olgu Sunumu
CİLT: 11 SAYI: 4
P: -
Aralık 2005

Sirt Agrisi Nedeni Olarak Osteoid Osteoma: Olgu Sunumu - Olgu Sunumu

Turk J Osteoporos 2005;11(4):-
1. Baskent Üniversitesi, Adana Arastirma Ve Uygulama Merkezi, Ftr Klinigi
2. Baskent Üniversitesi Tip Fakültesi, Radyoloji Klinigi
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Giris

Osteoid osteoma çocuk ve genç yasta erkeklerde daha sik görülen benign karakterde kemik tümörüdür. Genellikle alt ekstremite uzun kemiklerin diafizinde görülür. En sik görüldügü lokalizasyonlar femur, tibia, humerus olmakla birlikte talusta, omurga, metakarp, metatars ve falankslardir. Nadiren kranyum ve klavikulada da görülür. Çogu zaman konservatif tedaviye yanit vermeyen, geceleri artan, lokalize, siddetli agri ile karakterizedir (1). Radyografik bulgular 0,5-2 cm çapinda yuvarlak veya oval bir radyolusensinin çevresinde, yüksek oranda vasküler, reaktif yeni kemik olusumuna bagli yogunluk artimi olarak izlenir. Radyolusent merkeze nidus adi verilir. Bu radyolusensi içerisinde genellikle küçük bir opasite görülür. Lezyona komsu periost reaksiyonu görülebilir (2). Radyografik olarak etrafi reaktif kemik halka ile çevrili küçük radyolusent nidus görünümü siklikla tanisaldir (3). Uzun dönem steroid olmayan antiinflamatuar ilaçla (SOAII) konservatif yaklasim ile genellikle kendiliginden iyilesme görülür. Buna ragmen konservatif tedavi ile basari saglanamiyorsa cerrahi tedavi planlanmalidir. Son zamanlarda minimal invazif cerrahi yöntem olan transpediküler eksizyonel, core eksizyonel biyopsi ve radyofrekans termal ablasyon, osteoid osteoma tedavisinde basarili yöntemlerdir (3,4).

Vaka

25 yasinda kadin hasta, 8 aylik sirt agrisi yakinmasi ile poliklinigimize basvurdu. Hastanin sikayeti hamilelikte baslayip dogum sonrasi çogalmis. Agrisi nefes alip vermekle ve geceleri artiyormus. Beraberinde gece terlemesi de oluyormus. Kilo kaybi, istahsizlik, öksürük, balgam tariflemeyen hastanin öyküsünde sistemik bir hastaliginin olmadigi ögrenildi. Fizik muayenesi; palpasyon ve perküsyonla T5-T6 sag tarafina uyan kisimda hassasiyet disinda normal olan hastanin, laboratuar incelemesinde eritrosit sedimantasyon hizi, C reaktif protein, rutin biyokimyasal degerler normal sinirlardaydi. Anemi mevcuttu. Baska merkezde çekilen direk radyografisi ve torakal manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tetkiki normal sinirlardaydi. Posteroanterior akciger grafisi normaldi. Tüm vücut kemik sintigrafisinde T6da fokal aktivite artisi (Sekil 1) mevcut olmasi üzerine torakal MRG tekrarlandi. T6 omur düzeyinde T1 agirlikli görüntülerde hipointens, T2 agirlikli görüntülerde kemik iligi ile izointens sinyal izlendi. Olasi kemik lezyonun ayirici tanisinin yapilabilmesi için T6 düzeyine yönelik bilgisayarli tomografi (BT) tetkiki yapildi. T6 omur sag laminasinda 1,5 cm çapinda santralinde dens nidusu izlenen çevresi radyolusen kemik lezyonu izlendi. (Sekil 2) Radyolojik ve klinik ön tani osteoid osteoma ile uyumlu oldugu düsünülerek ortopedi bölümüne konsülte edilen hastaya, kishner teli ile skopi altinda seviye tespiti yapilarak, bulunan nidus odagi hemilaminektomi yapilarak çikarildi. Kord yapilarinin saglam oldugu kitlenin lamina anterioruna uzanim göstermedigi tespit edildi. Patolojik tani da matür osteoid doku ve periost reaksiyonu ile karakterize osteoid osteoma ile uyumlu olarak geldi.

Tartisma

Omurganin primer tümörleri nadir olup, metastaz, multipl myelom ve lemfoma daha yaygin görülmektedir(5). Kemigin benign tümörlerinden olan osteoid osteomalarin %10-25i omurga yerlesimlidir, bunlarin da %70-100ü posterior elemanda görülmektedir(6). Omurga yerlesimli osteoid osteoma olgularinda tipik semptomlar bel, boyun, sirt agrisi, agrili skolyoz olmakla birlikte daha az siklikta radiküler agri seklinde görülür(7-13). Agrili skolyoz osteoid osteomali adölesanlarda sik görülen bir durum olup %63-70 arasinda görülmektedir(3). Bizim vakamizda literatürde görüldügü üzere omurga tutulumunda daha sik görülen posterior eleman tutulumu mevcuttu ve skolyozu vardi (Sekil 3). Hastamizda uzun süredir, SOAIIa cevap vermeyen, geceleri daha fazla olmak üzere nefes almakla dahi artan siddetli sirt agrisi mevcuttu. Hastanin muayenesi, T5-T6 sag tarafindaki lokal hassasiyet tümoral bir durumu düsündürdügü için baska merkezde çekilen torakal omurga MRG normal olmasina ragmen, sintigrafik inceleme ve ardindan MRG, BT istenerek, bu tetkiklerle osteoid osteoma tanisi konuldu. Bu baglamda lokalize sirt agrisi yakinmasi ile gelen bir hastada osteoid osteoma gibi spinal kord ve omurga tümörleri akla gelmelidir.