Giris
Osteoporoz, özellikle postmenopozal dönemde sik karsilasilan, ciddi komplikasyonlarla sonuçlanabilecek önemli bir halk sagligi sorunudur. Osteoporoz tanisinda günümüzde en geçerli teknik çift-enerji x-isin absorpsiyometridir (DEXA). Ancak DEXAnin pahali bir tani yöntemi olmasi ve toplum taramalarinda tasinma ve uygulanabilme zorlugu bulunmasi osteoporoz taramalarinin yaygin bir sekilde yapilmasini kisitlamaktadir (1). Osteoporoz açisindan DEXA ile degerlendirilmesi gereken toplum kesimini belirlemek amaciyla daha ucuz ve hizli bir tarama sekli olan kantitatif ultrason (QUS) ve radyografik absorpsiyometri (RA) kullanilan yöntemlerdir (2,3). Bizim bu çalismadaki amacimiz osteoporoz taramalarinda sikça kullanilan iki yöntemin duyarlilik ve özgüllügünü ortaya koymakti.
Gereç ve Yöntem
Çalismaya 2005 yili Agustos-Ekim aylari arasinda, Istanbul ili- Sultanbeyli ilçesinde yapilan toplum taramasina katilan ve 3 yöntem ile ölçüme onay veren 30 yas üstü toplam 69 kadin olgu alindi. Tüm olgularin falangeal (dominant olmayan elin, 2.,3.,4. parmaklarinin orta falankslarindan) kemik mineral yogunlugu (KMY) RA (Metriscan-ALARA) ile, kalkaneal KMY, QUS ile (Achilles Express-Lunar), lomber omurga ve kalça kemik yogunlugu ölçümleri ise DEXA (Lunar) yöntemi ile yapildi. KMY ölçüm sonuçlari T skoru <-2,5 olanlar osteoporoz, T skoru -1 ile -2,5 arasinda olanlar ise osteopeni, olarak degerlendirildi. Demografik özellikler sorgulandi. Istatistiksel degerlendirmede Pearson korelasyon testi kullanildi. Kappa uyumluluk skorlari belirlendi. ROC analizi yapilarak -2,5 kesim noktasinda RA, QUS ve DEXA ölçümlerinin duyarlilik, özgüllük, pozitif ve negatif kestirim degerleri hesaplandi.
Sonuçlar
Yas ortalamasi 58,17± 11,12 (30-83 yas) olan olgularin lomber L1-L4 DEXA degerlerine göre %43,5i osteoporotik, %30,4si osteopenik ve %26,1i normal; femur boynu DEXA degerlerine göre %27ü osteoporotik, %37,7si osteopenik ve %34,8ü normal; falangeal RA sonuçlarina göre; %48,7si osteoporotik, %30,4ü osteopenik ve %21,7si normal; QUS sonuçlarina göre; %44,9u osteoporotik, %30,4ü osteopeni, %24,6si ise normal olarak bulunmustur.DEXA, RA ve QUS ile ölçülen T skorlari karsilastirildiginda sonuçlar korele bulunmustur. Tablo 1 de görüldügü gibi her yöntemin digerleri ile karsilastirmasinda orta derecede anlamli korelasyon vardi.Olgularin falanks ve lomber bölge ölçüm sonuçlari arasinda kappa degeri (50) yüksek düzeyde uyumlu bulunmustur. Falanks, femur boynu, kalkaneus degerleri ile lomber bölge ve femur boynu arasindaki uyum tablo 2de gözükmektedir. Olgular osteoporotik ve non-osteoporotik olarak iki gruba ayrilip, kesim degeri -2,5 alindiginda; QUS için duyarlilik, özgüllük, pozitif ve negatif kestirim degeri osteoporoz tespit edilen olgularda sirasiyla %66,7, %78,8, %77,4, %68,4 idi. RA için ise sirasiyla %75, %81,8, %81,8, %75 olarak bulundu. Falangeal ve kalkaneal ölçüm yöntemleri arasindaki uyum çok yüksektir (Tablo 3).
Tartisma
Düsük KMYye sahip kirik riski tasiyan grubu belirlemek amaciyla yapilan tarama çalismalarinda; daha ucuz, tasinabilir, hizli sonuç veren QUS ve RA gibi yöntemler önerilmektedir (2,3,4). Bu yöntemler periferik KMYyi dogru ve hassas olarak ölçebilmektedir (5,6,6,7). Yapilan çalismalarda olasi kirik riskini belirlemede QUS ve RAnin önemi ortaya konmustur (2,3,4,5,6,7,3,4,5,6,7,8,3,4,5,6,7,8,9,3,4,5,6,7,8,9,10). Biz bu çalismada kemik taramalarinda sikça kullanilan perifek ölçüm yöntemlerinden RA ve QUSnin, lomber ve kalça bölgesi KMY ile uyumunu ve bu iki ölçüm yönteminin osteoporoz tanisindaki duyarlilik ve özgüllügünü ortaya koymayi amaçladik.Daha önce bu sekilde planlanmis çalismalarda istatistiksel olarak anlamli fakat degisken düzeylerde bir iliskiyi ortaya konmustur (10,11,11,12,11,12,13) Santral ve periferik ölçümlerin karsilastirilmasinda Grampp ve arkadaslari orta düzeyde korelasyon saptarken (13), Swezey ve ark. Lomber-femoral DEXA ve RA ile anlamli korelasyon saptamislardir (11). Farkli sonuçlar alinmasinda çok çesitli,faktörler rol oynayabilir. Bunlardan bazilari; cihazlarin kalibrasyonu, cihazlarla ilgili teknik degiskenlikler ve ölçüm bölgesinin dogru bir sekilde cihaza yerlestirilmesi olarak sayilabilir (14).Bizim çalismamizda tüm yöntemlerin birbiri ile karsilastirmasinda orta derecede anlamli korelasyon vardi. Günlük pratigimizde siklikla gördügümüz bir sekilde DEXA ile yapilan lomber bölge ve femur boynu ölçümleri de orta derecede anlamli korelasyon göstermekteydi. Arastirmacilar bu farkliliklarin nedenini fizyolojik, patofizyolojik, anatomik, artefaklara bagli, teknik nedenler ve bireysel farkliliklar nedeniyle olabilecegini yayinlamislardir (15,16). Bu nedenle osteoporoz tanisi için farkli bölgelerden ölçüm yapilmasi uygun görülmüstür.Bu çalismada olgularin falanks ve lomber bölge ölçüm sonuçlari arasinda kappa degeri 0,50 ile yüksek düzeyde uyumlu iken, QUS ve RA arasindaki kappa degeri de 0,61 ile yüksek bir uyum göstermekteydi. Bu iki yöntemin duyarlilik, özgüllük çalismalari RA da sirasiyla %75, %81,8, QUSde ise %66,7, %78,8 olarak bulundu. Bizim çalismamiza benzer bir çalismada da duyarlilik ve özgüllük RA için ise sirasiyla %82,9 ve %68 QUS için ise %67,6 ve %70,4 olarak bulunmustur (2).Sonuç olarak, osteoporoz tanisinda QUS ve RAnin güvenilir ve pratik bir yöntem oldugu görülmektedir. Lomber vertebra DEXA sonuçlarinin RA ile yüksek derecede uyumlu çikmasi nedeniyle bu yöntemin osteoporozlu olgularin belirlenmesinde kolaylikla uygulanabilecek faydali bir teknik oldugu kanisina ulasilmistir.