İlaca Bağlı Osteoporoz
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
P: 0-0
Nisan 2011

İlaca Bağlı Osteoporoz

Turk J Osteoporos 2011;17(1):0-0
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

İkincil osteoporoz nedenleri arasında hastalıklar ve ilaçlar önemli yer tutmaktadır. Özellikle kronik hastalıkların önlenmesi, kontrol altına alınması ve tedavisine yönelik olarak uzun süre kullanılan bazı ilaçların ikincil osteoporoz oluşumunda rol oynadığı bilinmektedir. Kemik metabolizmasını çeşitli şekillerde etkileyen bu ilaçlar, kişilerde osteoporoza yol açmakta ve osteoporoz birincil hastalığın gölgesinde uzun yıllar asemptomatik olarak saklanarak ilerleyen zaman içinde komplikasyonlara neden olmaktadır. İkincil osteoporoz nedenlerinin önemli kısmını oluşturan ilaçların etki mekanizmalarının bilinmesi osteoporozdan korunma ve erken tanı açısından önemlidir. Makalede ikincil osteoporoza neden olan; alüminyum içeren antiasitler, antidiabetikler, antiepileptikler, antikansorejenler, antikoagülanlar, antihipertansifler, glukokortikoidler, immünsüpresifler, proton pompa inhibitörleri, selektif serotonin geri alım inhibitörleri ve tiroid hormonlarının etki mekanizmalarına detaylı olarak yer verilmiştir. (Türk Osteoporoz Dergisi 2011;17:30-6)

Giriş

Antikansorejenler

Antihipertansifler

Antihipertansif ilaçlar içerisinde loop diüretikleri ve ‚ blokerler ile ilgili çalışmalar bulunmaktadır.

Loop Diüretikleri

Hipertansiyon tedavisinde sıklıkla kullanılan ilaçlardan olan loop diüretikleri özellikle 65 yaş üstü hastaların %20 ile 40’ında tercih edilen ilaçlardandır (31). Furosemid bu grup içinde en bilinenidir. Hipertansiyon, konjestif kalp hastalığı gibi aşırı sıvı yüklenmesinin olduğu durumlarda diürezi arttırmak amacıyla kullanılırlar. Böbreğin Henle kulbunda bulunan Na-K-Cl kotransport sistemini inhibe ederek etki eder. Bu sistem de üriner kalsiyum eksresyonunu arttırarak etki gösterir. Muhtemelen osteoporoz yapıcı etkisi de buradan gelmektedir. Üriner kalsiyumdaki azalma kronik dönemde PTH ilişkili yolakları tetikleyerek etki etmektedir. Lim ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada sürekli ile intermittant tedavi karşılaştırılmış ve sürekli olarak Loop diüretikleri kullanan kişilerde özellikle kalça bölgesinde kemik kütlesinde kayıp olduğu saptanmıştır (32).

β Blokerler

Son yıllarda kemik metabolizmasının otonom sinir sistemi ile ilişkisi laboratuar çalışmaları sempatik sinir siteminin kemik hücresi ve doku fonksiyonları üzerine etkilerini net olarak tanımlamıştır. Bu ilişkide özellikle leptin ve nükleer faktör ÎB ligandının reseptör aktivasyonunun rol oynadığı belirlenmiştir (33). Ancak netleşmeyen ‚ blokerlerin etkilerinin hangi yönde olduğudur (34).

Glukokortikoidler

İmmünsüpresifler

Tanımlanan bu grup içinde kalsinörin inhibitörleri (siklosporin A ve takrolimus), metotreksat bulunmaktadır.

Siklosporin A

Siklosporin immünmodülatör ilaçlar içinde önemli bir yere sahiptir. Transplant sonrası hastaların tek başına ya da kombine tedavilerinin önemli bir parçasıdır. İmmün reaksiyonları calcinörin ve substratı aktive T hücrelerinin nükleer faktörü aracılığı ile yapar. İlginç olan iki yönlü bir etkisinin bulunmasıdır. Tek başına monoterapi şeklinde uygulandığında kemik mineral yoğunluğunda artışa neden olurken, glukokortikoid ile oluşturulan kombine tedavilerde osteoblast diferansiyasyonunu ve artışını inhibe ederek kemik kaybına yol açtığı bulunmuştur (39).

Takrolimus

Tacrolimus olarak bilinen FK-506, makrolid antibiyotklerden biri ve kalsinörin inhibitörlerindendir. FK – bağlayıcı proteinler aracılığı ile etkisini gösterir. Bu proteinler immünofilin olarak da adlandırılan T lenfosit sitokin genlerinin aktivasyonunu sağlayan proteinlerdir. Ca/kalmodulin ilişkili kalsinörin olarak da bilinen serin-treonin fosfataz enzimi NFAT-1 ile aktive olur ve bu yolla immün ve inflamatuar cevabı başlatır. Tacrolimus bu yolu aktive ederek osteoblast aktivasyonunu baskılayarak etki eder (40).

Proton Pompa İnhibitörleri

Tiroid Hormonları

Tiroid hormonları normal iskelet ve kondrosit gelişimi hayati hormonlardır. Osteoblastlar üzerindeki etkilerini insülin benzeri büyüme hormonu (IB-BH) aracılığı ile yaparlar. IB-BH, osteoblast sayısını arttırır, farklılaşmasına yardımcı olur ve kemik remodeling’ini arttırırlar. Tiroid hormonları aynı zamanda osteoklastlarda da aktiviteyi arttırırlar. Net etki kemik remodelingi’dir. (44). Tiroid hormonları söz konusu olduğunda süpresif ve yerine koyma tedavileri ayrı ayrı değerlendirlmiş, premenopozal kadınlarda ve postmenopozal kadınlarda ayrı şekilde çalışılmıştır. Ancak sonuçlarda fikir birliğine varılamamıştır. Tiroid hormonları ile ilişkili mekanizmanın hipertiroidizmde ortaya çıkan osteoporozun nedeni hiperkalsemi, hiperkalsiüri ve artmış intestinal hıza bağlı fekal kalsiyum kaybıdır.

İkincil osteoporoz sebepleri arasında oldukça geniş yer tutan ilaç ilişkili osteoporoz tıptaki ve ilaç endüstrisindeki gelişmeler paralel olarak çabuk büyüyen, karmaşıklaşan bir konudur. Bu hastalık gruplarında bulunan hastaları takip eden hekimlerin ilgili ilaçları, tanımlanan risk faktörlerini, nedenlerini ve fizyopatolojik mekanizmalarını bilmeleri ikincil osteoporozdan korunmanın en önemli noktası ve tedavinin ilk basamağıdır. Bilgi birikiminin ve farkındalığın artışı gittikçe karmaşıklaşan ilaç-kemik ilişkisinde çözüm getirme konusunda yardımcı olacaktır.

Yazışma Adresi/Address for Correspondence: Dr. N. Kutay Ordu Gökkaya, Barış Sitesi, 2085. Sokak, No: 9, 06800, Bilkent, Ankara, Türkiye
Tel.: +90 312 310 32 30/345 Gsm: +90 505 313 68 40  E-posta: [email protected] 
Geliş Tarihi/Received: 13.04.2011 Kabul Tarihi/Accepted: 05.05.2011

References

2024 ©️ Galenos Publishing House