Diğer

Ileri Yasta Antirezorptif Tedavinin Vertebra Disi Kirik Olusumundaki Etkinligi: Retrospektif Çalisma

  • Hakan Tuna
  • Ferda Özdemir
  • Coskun Zateri
  • Hatice Gül
  • Siranus Kokino

Turk J Osteoporos 2005;11(2):-

ÖZETOrtalama insan ömrünün uzamasi yasli nüfusu arttirmis ve postmenopozal osteoporotik kadinlarda senil osteoporozun eklenmesi ile kirik riski yükselmistir. Bu durumun yasli kadin populasyonunda saglik bakim maliyetlerini ve özürlülügü belirgin bir sekilde arttirdigi bilinmektedir. Çalismamizda risk faktörlerinin esit olarak dagildigini düsündügümüz, antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayan iki grup arasinda vertebra disi kirik olusumu açisindan fark olup olmadigini arastirdik. Birinci grup yas ortalamasi 73.7 olan 64 olgudan olusan ve 3 ila 5 yil süredir osteoporoz tedavisi görmekte olanlar ve ikinci grup ise yas ortalamasi 72.7 olan 28 olgudan olusan ve osteoporoz tedavisi almamis olanlardan olustu. Femur boynu t skorlari disinda tüm bölgelerde antirezorptif tedavi kullanmayan grup lehine istatistiksel olarak anlamlilik içeren düsük degerler saptandi. Antirezorptif tedavi almayan grupta kirik olusumunun yüksek olmasi istatistiksel olarak anlamli farklilik gösterdi. Antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayanlarda DEXA degerleri ile vertebra disi kirik olusumu arasindaki iliskiyi saptama amaciyla yaptigimiz çalisma, antirezorptif tedavi kullaniminin kirik olusumunu önledigini göstermektedir.  Anahtar kelimeler: Antirezorptif tedavi, kirik riskiSUMMARYGetting longer mean life span has made old population increase, and the risk of fracture is increased in women due to senile osteoporosis added on postmenopausal osteoporosis. It is known that this situation causes an significant increase in cost of health care and disability in elderly women. In this study we investigated whether there are differences in new nonvertebral fractures between two groups using and not using antiresorptive treatment. In both groups risk factors were equally distributed. The first group was composed of 64 women who had been using antiresorptive treatment for 3 to 5 years, the mean age of whom was 63.7, and the second group was composed of 28 women who had never used antiresorptive treatment with the mean age of 62.7. In all regions except for femur neck t scores, statistically significant low values had been determined in the group which had not used antiresorptive treatment. The fact that fracture was high in the group not using antiresorptive treatment was found to be statistically significant. This study in which we aimed to determine the relation between values of DEXA and fracture in groups using and not using antiresorptive treatment showed that antiresorptive treatment prevented formation of fracture. Key words: Antiresorptive treatment, risk of fracture

GIRIS

Iskelet sisteminin yaslanmasi organizmanin genel yaslanma sürecinin bir parçasi olarak bilinir (1). Osteoporoz progresif seyirli, postmenopozal kadinlarda prevalansi yüksek olan bir hastaliktir. Ortalama insan ömrünün uzamasi yasli nüfusu arttirmis ve postmenopozal osteoporotik kadinlarda senil osteoporozun eklenmesi ile kirik riski yükselmistir (2,3). Bu durumun yasli kadin populasyonunda saglik bakim maliyetlerini ve özürlülügü belirgin bir sekilde arttirdigi bilinmektedir (4,5).Osteoporoza bagli kirik riskinin degerlendirilmesi karmasik bir konudur (6). Son on yildir kemik dansitometresinin yaygin kullanimi ve farmakolojik ajanlardaki gelismelerin kirik olusum riskini azalttigi bildirilmektedir (7).Kemik yikimini azaltan ilaçlar, kemik yikimi ile yapimi arasindaki dengesizligi azaltarak etkilerini göstermektedir (8). Antirezorptif ilaçlar adi altinda günümüzde postmenopozal osteoporotik kadinlara kalsitoninler, bifosfonatlar, seçici östrojen reseptör modaliteleri (SERM), hormon replasman tedavileri (HRT) gibi antirezorptif tedaviler uygulanmaktadir. Tüm Dünya genelinde çok merkezli çalismalarla antirezorptif ilaçlarin kemik turnoveri üzerine etkileri kanitlanmistir (9,10,10,11). Anabilim dalimiz osteoporoz merkezinin antirezorptif ilaçlarla gerçeklestirmis oldugu çesitli çalismalarin verileri ile de bu tür ilaçlarin kemik mineral yogunlugu (KMY) üzerine olan yararli etkileri gösterilmistir (12). Risedronat postmenopozal osteoporozlu kadinlarda vertebra ve vertebra disi kirik riskini azaltmaktadir (13,14). Alendronatin da vertebra ve vertebra disi kirik riskini azaltmada etkili oldugu belirtilmistir (15-17). Antirezorptif ilaçlarla yapilan tedaviler sonucunda kirik riskindeki azalma Cummings ve arkadaslarina göre kismen saglanabilmektedir. Spesifik olarak omurga KMY’sindeki her % 1’lik iyilesme için kirigin rölatif riski % 0.3 azalmaktadir (18).Çalismamizda risk faktörlerinin esit olarak dagildigini düsündügümüz, antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayan iki grup arasinda vertebra disi kirik olusumu açisindan fark olup olmadigini arastirdik.


BULGULAR

Çalismaya katilan olgularin demografik özellikleri tablo 1’de görülmektedir. Bütün laboratuvar parametrelerinde (eritrosit sedimantasyon hizi, hemoglobin, hematokrit, kreatinin, albümin, alkalen fosfataz, parathormon, kalsiyum, fosfat, açlik kan sekeri, kolesterol, trigliserit, yüksek dansiteli lipoprotein, düsük dansiteli lipoprotein, östrojen) her iki grup arasinda anlamli fark saptanmadi (5).Her iki grup arasinda beslenme özellikleri (süt-yogurt-peynir-sebze-protein-kirmizi et tüketimi) ve aliskanliklari (kahve-sigara-alkol) bakimindan bir fark yoktu (5). Ayrica giyim tarzi, yasam biçimi (sedanter-aktif), egzersiz aliskanligi ve eslik eden hastalik bakimindan her iki grup benzer özelliklere sahipti (5).Çalismada antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayan her iki grubun dört bölgeden elde edilmis kemik dansitometresi t skoru degerleri tablo 2’de verilmistir. Femur boynu t skorlari disinda tüm bölgelerde antirezorptif tedavi kullanmayan grup lehine istatistiksel olarak anlamlilik içeren düsük degerler saptandi.Antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayan her iki grupta kirik olusan bölgelerin dagilimi tablo 3’te verilmistir.


TARTISMA

Doruk kemik kütlesine 30’lu yaslarda erisen insanlarin, kemik döngüsü genetik, beslenme aliskanliklari, yasam tarzi, geçirilmis hastaliklar, kullandiklari ilaçlar ve mevcut hastaliklarindan etkilenir (12,13,14,15,16,17,18,19). Osteoporoz konusunda kadinlar erkeklere göre daha büyük risk faktörlerine sahiptir. Erken menopoz, postmenopozal dönem, total histerektomi ve ooferektomi geçirmeleri bunlarin basinda gelir. Sigara, alkol, kahve tüketimi, agirlikli olarak proteinden zengin beslenme, sedanter yasam sekli gibi faktörler her iki cinsi etkilemekte ve osteoporoz olusumuna yol açabilmektedir (20-23). Ek olarak beslenme aliskanliklari, giyim tarzi ve osteoporoz bilincinin egitim düzeyi ile iliskili oldugu bildirilmektedir (24). Minör faktörler olarak adlandirilan bu risk faktörleri açisindan retrospektif olarak yapilan çalismamizda guruplar arasi anlamli fark olmadigini gördük. Ayrica her iki grubun laboratuar bulgulari arasinda anlamli fark yoktu.Kalça fraktürü yüksek morbidite ve mortalite ile iliskilidir (25). Hatta mortalite oranlarinda 6-9 kat artis söz konusudur (26). Ayni zamanda kalça fraktürlerinin, hastanede sagaltim ve rehabilitasyon maliyetlerinin yüksek olmasindan dolayi sosyoekonomik etkileri vardir (25,26,27). Haentjens, her iki cinsiyette kalça kirik riskinde yas ile kesin birliktelik gösteren artis oldugunu bildirmistir (28).Kirik oranlarinda azalma osteoporozda en fazla önem tasiyan klinik son noktadir (18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29). Çalismamizda her iki grupta osteoporoz ile ilgili mevcut risk faktörleri açisindan esdeger olan ve antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayan iki grup olusturulduktan sonra gruplar arasinda kirik olusumu açisindan belirgin bir farklilik oldugu izlendi. Ölçülen t skor degerleri göz önüne alindiginda lomber, trokanter ve Ward’s üçgeni degerleri antirezorptif tedavi kullanmayan grupta belirgin olarak düsük saptandi. En az bir yil aledronat tedavisi sonrasi vertebral olmayan kiriklarda belirgin azalma saptandigi bildirilmistir (11). Papapoulos 2004 yilinda yayinlanan meta-analizinde alendronat tedavisinin postmenopozal osteoporozda kalça kirigi insidansinda anlamli azalma yaptigini belirtmistir (30). Ayni yöndeki veriler risedronat içinde bildirilmektedir (31). Çalismamizda femur boyun t skorlari arasinda her iki grup arasinda fark olmamakla beraber trokanter t skorlari antirezorptif tedavi kullanmayan grupta belirgin olarak düsük saptanmistir.Kiriga yol açan mekanizmalari daha iyi anlamak, tedavi stratejileri düzenlemek için riskli hastalarin tanimlanmasi hayati önem tasimaktadir. Albrand’in yaptigi OFELY çalismasinda saglikli postmenopozal kadinlarda osteoporoz ile iliskili kiriklarin belirteçlerini saptamak amaci ile hastalarinin sosyal ve mesleki durumlari, yeni ve eski tibbi öyküleri, ilaç kullanimlari, HRT, kalsiyum ve vitamin D tedavileri, alkol ve kafein tüketimi, sigara kullanimi, kalsiyumdan zengin beslenme durumlari, fiziksel aktivite, gebelik-dogurganlik özellikleri, anne sütü ile beslenme süreleri, menopoz yasi, menopoz süresi ve ailede kirik öyküsü (el bilegi, humerus, vertebra ve kalça) gibi parametreleri degerlendirmistir. Alkol, kahve, çay tüketimi, sigara içiciligi ve son 12 ay içindeki düsme olaylari kaydedilmistir (20,21,22). Çalismamizi olusturan her iki grup arasinda yukarida tanimlanmis risk faktörleri açisindan anlamli farklilik saptanmadi. Gruplar arasinda temel fark 1. grubun 3-5 yil süreli antirezorptif tedavi almasidir. Antirezorptif tedavi kullanan ve kullanmayanlarda kemik dansitometri degerleri ile kirik olusumu arasindaki iliskiyi saptama amaciyla yaptigimiz çalisma, antirezorptif tedavi kullaniminin kirik olusumunu önledigini göstermektedir.


1. Livshits G. Genetic epidemiology of skeletal system aging in apparently healthy human population. Mech Ageing Dev . 2005;126:79-269.

2. 2. Marcus R, Majumder S. The Nature of Osteoporosis. In: Marcus R, Feldman D, Kelsey J, eds. Osteoporosis. Vol 2, 2nd ed. San Diego, Academic Press, 2001:. 0;0:3-17.

3. Hamerman D. Considerations of osteoporosis prevention in an aging society. Maturitas . 2000;37:69-73.

4. 4. Ray NF, Chan JK, Thamer M, Melton LJ 3rd. Medical expenditures for the treatment of osteoporotic fractures in the United States in 1995: Report from the National Osteoporosis Foundation. J Bone Miner Res 1997: 12(1):. 0;0:24-35.

5. 5. Eryavuz Saridogan M, Akarirmak Ü, Çakmak B, Can G. Osteoporotik Vertebra Kiriginin Yasam Kalitesine Etkisi. Osteoporoz Dünyasindan 2002: 8(3):. 0;0:33-128.

6. 6. Slemenda CW, Johnston CC, Hui SL. Assessing Fracture Risk. In: Marcus R, Feldman D, Kelsey J, eds. Osteoporosis vol.1, 2nd ed. San Diego, Academic Press, 2001:. 0;0:17-809.

7. Schousboe JT, Fink HA, Taylor BC, Stone KL, et al. Association between self-reported prior wrist fractures and risk of subsequent hip and radiographic vertebral fractures in older women: A Prospective Study. J Bone Miner Res . 2005;20:6-100.

8. 8. Papapoulos SE. Bisphosphonates in the Management of Postmenopausal Osteoporosis. In: Marcus R, Feldman D, Kelsey J Eds. Osteoporosis. Vol 2, 2nd ed. San Diego, Academic Press, 2001:. 0;0:50-631.

9. Johnell O, Kanis JA, Black DM, Balogh A, et al. Associations between baseline risk factors and vertebral fracture risk in the Multiple Outcomes of Raloxifene Evaluation (MORE) Study. J Bone Miner Res . 2004;19:72-764.

10. Masaryk P, Lunt M, Benevolenskaya L, Cannata J, et al. Effects of menstrual history and use of medications on bone mineral density: The EVOS Study. Calcif Tissue Int . 1998;63:6-271.

11. Pols HA, Felsenberg D, Hanley DA, Stepan J, et al. Multinational, placebo-controlled, randomized trial of the effects of alendronate on bone density and fracture risk in postmenopausal women with low bone mass: results of the FOSIT Study. Foxamax International Trial Study Group. Osteoporos Int . 1999;9:8-461.

12. Özdemir F, Demirbag D, Güldiken S, Türe M. Kadinlarin yasam tarzi ve egzersiz aliskanliklarinin postmenopozal dönemdeki kemik mineral yogunluklarina etkisi. Osteoporoz Dünyasindan . 2003;9:8-54.

13. Reginster J, Minne HW, Sorensen OH, Hooper M, et al. Randomized trial of the effects of risedronate on vertebral fractures in women with established postmenopausal osteoporosis. Vertebral efficacy with risedronate therapy (VERT) study group. Osteoporos Int . 2000;11:83-91.

14. Harris ST, Watts NB, Genant HK, McKeever CD, et al. Effects of risedronate treatment on vertebral and nonvertebral fractures in women with postmenopausal osteoporosis: A randomized controlled trial. Vertebral efficacy with risedronate therapy (VERT) study group. JAMA . 1999;282:52-1344.

15. McClung M, Clemmesen B, Daifotis A, Gilchrist NL, et al. Alendronate prevents postmenopausal bone loss in women without osteoporosis. A double-blind, randomized, controlled trial. Alendronate osteoporosis prevention study group. Ann Intern Med . 1998;128:61-253.

16. Cranney A, Wells G, Willan A, Griffith L, et al. Osteoporosis methodology group and the osteoporosis research advisory group. Meta-analyses of therapies for postmenopausal osteoporosis. II. Meta-analysis of alendronate for the treatment of postmenopausal women. Endocr Rev . 2002;23:16-508.

17. Önes K, Tetik S, Eryavuz Saridogan M, Akarirmak Ü, ve ark. Postmenopozal osteoporozda alendronat ve alfakalsidol tedavisinin etkilerinin karsilastirilmasi. Osteoporoz Dünyasindan . 2000;6:8-124.

18. Cummings SR, Karpf DB, Harris F, Genant HK, et al. Improvement in spine bone density and reduction in risk of vertebral fractures during treatment with antiresorptive drugs. Am J Med . 2002;112:9-281.

19. Peterlik M. Aging, Neuroendocrine Function, and Osteoporosis. Exp Gerontol 32(4-5). 1997;0:0-0.

20. 20. Albrand G, Munoz F, Sornay-Rendu E, DuBoeuf F, et al. Independent predictors of all osteoporosis-related fractures in healthy postmenopausal women: The OFELY Study. Bone 2003: 32(1):. 0;0:78-85.

21. Kanis JA, Johnell O, Oden A, Johansson H, et al. Smoking and fracture risk: A Meta-Analysis. Osteoporos Int . 2005;16:62-155.

22. Lunt M, Masaryk P, Scheidt-Nave C, Nijs J, et al. The effects of lifestyle, dietary dairy intake and diabetes on bone density and vertebral deformity prevalence: The EVOS Study. Osteoporos Int . 2001;12:98-688.

23. Kanis JA, Johansson H, Johnell O, Oden A, et al. Alcohol intake as a risk factor for fracture. Osteoporos Int . 2004;0:0-0.

24. Kutsal YG, Atalay A, Basaran A, Canturk F, et al. Awareness of osteoporotic patients. Osteoporos Int . 2005;16:33-128.

25. Kanis JA. The incidence of hip fracture in Europe. Osteoporos Int . 1993;3:5-10.

26. Cauley JA, Thompson DE, Ensrud KC, Scott JC, et al. Risk of mortality following clinical fractures. Osteoporos Int. . 2000;11:61-556.

27. De Laet CE, van Hout BA, Burger H, Weel AE, et al. Incremental cost of medical care after hip fracture and first vertebral fracture: The Rotterdam Study. Osteoporos Int . 1999;10:66-72.

28. Haentjens P, Johnell O, Kanis JA, Bouillon R, et al. Network on male osteoporosis in Europe (NEMO). Evidence from data searches and life-table analyses for gender-related differences in absolute risk of hip fracture after colles' or spine fracture: Colles' fracture as an early and sensitive marker of skeletal fragility in white men. J Bone Miner Res . 2004;19:44-1933.

29. Delmas PD. Markers of bone turnover for monitoring treatment of osteoporosis with antiresorptive drugs. Osteoporos Int . 2000;11:66-76.

30. Papapoulos SE, Quandt SA, Liberman UA, Hochberg MC, et al. Meta-analysis of the efficacy of alendronate for the prevention of hip fractures in postmenopausal women. Osteoporos Int . 2004;0:0-0.

31. Hosking D, Chilvers CE, Christiansen C, Ravn P, et al. Prevention of bone loss with alendronate in postmenopausal women under 60 years of age. Early postmenopausal intervention cohort study group. N Engl J Med. 98 . 19;338:0-485.