GIRIS
Fibromiyalji Sendromu (FMS); yaygin agri, spesifik anatomik bölgelerde hassasiyet, yorgunluk, uyku düzensizligi, spastik kolon gibi klinik belirtilerle karakterize, kronik bir kas iskelet sistemi hastaligidir (1).Yaygin kas iskelet sistemi agrilari bulunmasina karsin, fizik muayene, laboratuar bulgulari ve radyolojik tetkikler normaldir. Hastalik daha çok 20-50 yas arasindaki kadinlarda görülmektedir (2).Ruhsal durum ile FMS arasindaki iliski çok net degildir. Depresyon en fazla eslik eden ruhsal sorunlardandir. Ayrica panik ve anksiyete bozuklugu, obsesif kompulsif nevroz da bildirilmektedir. Yine bu hastalarda çogunlukla sedanter bir hayat tarzi bildirilmistir (3).Gerek depresyonla olan birlikteligi gerekse sedanter yasam tarzi ve vücut kondisyonundaki yetersizlik nedeniyle fibromiyalji hastalarinda osteoporoz bir sorun olabilir. Bu çalisma FMS’nun osteoporoz açisindan bir risk faktörü olup olmadigini ve aralarindaki iliskiyi incelemek için yapilmistir.
MATERYAL VE METOD
Yaslari 25-54 arasi olan 1990 ACR tani kriterleri (4) esas alinarak fibromiyalji sendromu tanisi konan 38 kadin hasta ve 20 saglikli kadin hasta kontrol grubu olarak çalismaya alindi. Kemik metabolizmasini etkileyerek kemiklerde kitle kaybina neden olabilecek ikinci bir hastaligi (hipogonadizm, hipertroidi, hiperparatroidi, multipl myelom, diabetes mellitus vs) olanlar çalismaya dahil edilmedi. Ayrica hastalar osteoporoza yol açtigi bilinen ilaçlarin kullanimi açisindan da sorgulandi. Uzun süreli bu grup ilaç (glukokortikoidler, methotreksat, diüretikler vs) kullanim öyküsü olan hastalar çalisma disi birakildi. Çalismaya alinan hastalarin hiçbiri sigara, alkol, alüminyum ve magnezyum içeren anti asit kullanmiyorlardi. Tüm vakalarin lomber omurga (L1-L4) ve sol kalçalarina (TOTAL) ait kemik mineral yogunluklari (KMY) antero-posterior olarak Hologic 2000 DEXA cihazi ile ölçüldü. Ölçümlerde her 2 bölgenin KMY(gr/cm2) degerleri saptandi. FMS’lu hastalarin KMY’lari saglikli kontrol grubunun KMY’lari ile karsilastirildi. Hastalarin depresyon düzeylerini belirlemek amaci ile 21 sorudan olusan Beck Depresyon Sorgulamasi kullanildi (5). Bu ölçek ile hastalardaki depresyon yönünden riski belirlemek ve depresif belirtilerin düzeyinin ve siddet degisimini ölçmek hedeflendi. Her soruya 0-3 arasinda giderek artan puan verilerek toplam Beck skoru (0-63 arasinda) elde edildi (6).Istatistiksel analiz SPSS 10.0 for Windows programi kullanilarak yapildi. Hasta ve saglikli kontrol grubuna ait KMY degerlerinin karsilastirilmasinda student-t testi;KMY degerleri ile depresyon seviyesi iliskisinin incelenmesinde Spearman korelasyon analizi kullanildi. P<0.05 anlamli kabul edildi.
BULGULAR
Hasta grubunun yas ortalamasi 33.05±9.17 yil (22-50), kontrol grubunun ise 30.5 ± 6.9 (21-44) yil olarak saptandi.Hastalarimizin tümü kadindi ve hiçbirisi menopoza girmemisti.Hasta ve kontrol grubu arasinda demografik verileri açisindan fark yoktu (Tablo 1).Hasta ve kontrol gruplarinin KMY degerlerinin karsilastirilmasi Tablo 2’de verilmistir. Hasta grubunda lomber spine ve sol kalça KMY degerleri sirasiyla 0,95±9.9 (gr/cm2) ve 0.84±0.12 (gr/cm2), kontrol grubunda ise bu bölgelere ait KMY degerleri 1,00±6.08 (gr/cm2) ve 0,92±7.6 (gr/cm2) idi.Hem lomber hem kalça da KMY degerleri fibromiyalji sendromlu hastalarda kontrol grubuna göre anlamli derecede düsük idi (p<0.05).Hem lomber hem kalça da KMY degerleri ile Beck depresyon skorlari arasinda negatif korelasyonlar vardi (Sirasiyla r = -0.537, p=0.001; r = -0.473, p=0.003) (Sekil 1 - Sekil 2).
TARTISMA
FMS etiolojisi belli olmayan, yaygin vücut agrilari, belirli anatomik bölgelerde hassasiyet, azalmis agri esigi, uyku bozukluklari, yorgunluk ve siklikla psikolojik sikinti ile karakterize eklem disi romatizmal bir hastaliktir (1). Hastaliga siklikla depresyon ve vücut kondisyonunda yetersizlik eslik eder (7,8).Depresyonun osteoporoz için bir risk faktörü oldugu ortaya konmustur (9). Fibromiyalji depresyon birlikteliginin sik olmasi akla hiç süphesiz fibromiyalji hastalarinda da osteoporoz sikligini ve varsa bunu etkileyen faktörleri gündeme getirmektedir.Yine FMS hastalarinin çogunda osteoporozun önlenmesinde önemli bir yeri olan düzenli egzersiz aliskanligi yoktur ve vücud kondisyonu yetersizdir. Bennett ve Clark‘in Ksenon-133 ile yaptiklari maksimum oksijen (O2) uptake çalismasinda FM hastalarinin %80’ninde fiziksel neden olmaksizin max O2 uptake’ini düsük olarak bulmuslardir (10). Clark ve Burckhardt yaptiklari farkli bir çalisma ile fiziksel uyumdaki yetersizligi dogrulamislar, 95 FMS’li hastayi degerlendirmeye almislar; %83’ünün düzenli bir egzersiz yapmadigini, %65’inin ortalama aerobik kapasitenin altinda oldugunu bildirmislerdir (11).FMS’nun osteoporoz açisindan bir risk faktörü olup olmadigini inceleyen ve aralarindaki iliskiyi irdeleyen çalisma sayisi çok degildir.Yapilan bazi çalismalarda kemik mineral yogunluklarinda fibromiyaljili hastalarla kontroller arasinda anlamli bir fark ortaya konamamistir (12,13).Öte yandan Swezey ve arkadaslari, yaptiklari bir çalismada fibromiyaljili hastalarda kemik mineral yogunlugu degerlerinin kontrollere göre daha düsük oldugunu tespit etmisler ve fibromiyaljinin osteoporoz açisindan bir risk faktörü olabilecegini öne sürmüslerdir (14).Bizim çalismamizda fibromiyaljili hastalarda kemik mineral yogunlugu degerlerinin gerek lomber omurga gerekse kalçada kontrollere göre anlamli bir sekilde daha düsük oldugunu tespit ettik.Yine gerek kalça gerekse lomber omurga kemik mineral yogunlugu degerleri ile Beck depresyon skoru arasinda negatif bir korelasyon vardi.Bu durum fibromiyalji hastalarinda osteoporoz açisindan depresyonla birlikteligin önemini ortaya koymaktadir.Sonuç olarak fibromiyaljinin osteoporoz için bir risk faktörü olabilecegi kanaatine vardik . Bu hastalarda osteoporoz açisindan erken dönemde gerekli beslenme takviyesi (Kalsiyum/vitamin D), uygun egzersiz programlari ve gerekirse medikal tedavi göz önünde tutulmalidir. Romatoloji pratiginde önemli yerleri olan bu iki hastaligin birlikteligi tedavi açisindan yeni ve daha büyük problemler olusturabilir. Süphesiz bu az çalisilmis konuda daha genis çalismalara ihtiyaç vardir.