GIRIS
Bifosfonatlar kemik yikiminin arttigi Paget hastaligi, malignitelerde olusan hiperkalsemi, osteolitik kemik metastazlari ve osteoporoz gibi çesitli hastaliklarin tedavisinde etkinligi kanitlanmis yeni kusak ilaçlardir. Hayvan modellerinde yapilan çalismalar bifosfonatlarin çok yüksek konsantrasyonlarda gastrik mukoza irritasyonu olusturma potansiyelini göstermistir (1). Insanlarda piyasa öncesi faz III çalismalarda alendronatin veya risedronatin gastrointestinal toksitesi gösterilememekle beraber, klinik uygulamalarda alendronat tedavisine bagli bazen ciddi düzeylere varan özefajitin gelisebildigi bildirilmistir. Bifosfonatlarin en sik yan etkileri karin agrisi, diare, ozefagus, mide ve ince barsaklarda ülserler gibi gastrointestinal bozukluklardir.Çalismamizda osteoporoz tedavisinde kullanilan bifosfonatlardan risedronatin üst gastrointestinal traktusa yan etkilerinin endoskopik ve histopatolojik olarak degerlendirilmesi amaçlanmistir.
MATERYAL VE METOD
Bu çalismaya Celal Bayar Üniversitesi Tip Fakültesi Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon Anabilim Dali poliklinigine basvuran ve Dual Enerji-X-Ray Absorbsiyometri (DEXA) ile tanisi konulan postmenopozal osteoporozlu kadinlar dahil edildi. DEXA ölçümünde lomber omurga veya kalçada en az 1 bölgede kemik mineral yogunlugu (KMY) eriskin, premenopozal kadinlarin ortalama KMY’dan (T skor) en az 2 standart sapma (SD) düsük olan olgular degerlendirildi. Kemik metabolizmasini etkileyebilecek bir hastaligi veya ilaç kullanimi olan, özefagus da dahil herhangi bir gastrointestinal hastaligi olan, dik pozisyonda (bifosfonat tedavisinde önerildiginden) duramayan, gastrik asiditeyi etkileyen antiasit, H2 reseptör blokerleri, proton pompa inhibitörleri veya misoprostol gibi ilaçlari kullanan hastalar çalismadan dislandi.Tüm olgulara tedavi öncesinde endoskopik muayene yapildi. Endoskopisi normal olan olgulara risedronat 5 mg/gün, beraberinde kalsiyum 1000mg/gün ve D vitamini 400IU/gün tedavisi baslandi. Tedaviden 1 ay sonra endoskopik muayene tekrarlandi. Bu sürede hastalarin aspirin, non steroid antiinflamatuar ilaçlar, kortikosteroidler basta olmak üzere gastrointestinal irritasyon yapan ilaç kullanmalarina izin verilmedi.Endoskopik degerlendirmede gastrik/ duodenal bölge için Lanza (0: normal mukoza, 1: sadece mukozal kanama, 2: bir veya iki erozyon, 3: fazla (3-10) erozyonlar, 4: daha fazla erozyon (>10) veya ülser), özefagus için Hetzel (0: normal mukoza, 1: eritem, hiperemi veya sadece frajil mukoza, 2: mukozanin %10’undan azini tutan yüzeyel erozyon, 3: mukozanin %10-50’sini tutan yüzeyel erozyon veya ülserasyon, 4: mukozanin %50’sinden fazlasini tutan yüzeyel erozyon veya derin ülserasyon) skalalari kullanildi (2). Alinan materyallerin histopatolojik degerlendiriminde Sydney klasifikasyonu kullanildi. Olgularda dispepsi ve gastro-özefagial reflü Glaskow dispepsi skalasi ve reflü skalasi ile degerlendirildi ve skorlandi.
BULGULAR
Fiziksel Tip ve Rehabilitasyon poliklinigine basvuran postmenopozal osteoporozlu 35 olgu Gastroenteroloji Bilim Dalina gönderilerek üst gastrointestinal sistem endoskopileri yapildi. Endoskopisi normal olan 29 olguya risedronat 5 mg/gün, beraberinde kalsiyum ve D vitamin tedavisi baslandi. Kalan olgular 1’inde insidental olarak erken mide karsinomu ve digerlerinde gastrik polipler saptanmasi nedeniyle dislandi. 29 olgudan 8‘inin 1 aylik risedronat tedavileri tamamlandi ve bu hastalar 2. defa endoskopik olarak degerlendirildi. Olgularin tedavi öncesi yas, menopoz süresi ve DEXA bulgulari Tablo I’ de izlenmektedir.Olgularin 1 ay sonraki kontrollarinda 5’inde endoskopik ve histopatolojik degerlendirmede patoloji saptanirken, 3’ünde degerlendirmeler normal sinirlardaydi. Endoskopik ve histopatolojik degerlendirmede patoloji saptanan olgularin bulgulari Tablo II ve III’de izlenmektedir.Kontrol endoskopisi yapilan 8 olgunun risedronat tedavisinden önce ve sonra Glaskow dispepsi skalasina göre toplam skorlari Tablo IV’ de izlenmektedir. Tedaviden önce reflü skalasina göre olgularin dagilimlari Tablo V ‘de gösterilmistir. Tedavi sonrasinda 1 olguda semptomatik reflüks özefajit gelisti. Bu olguda reflü skalasi toplam skoru tedavi öncesi: 2, tedavi sonrasi: 3 idi.
TARTISMA
Postmenopozal osteoporozda alendronat tedavisinin gastrointestinal mukozada harabiyete yol açtigina dair endoskopik çalismalarin sonuçlari çeliskilidir. Risedronatlarin güvenligine dair bilgiler sinirli olmakla beraber genel olarak üst gastrointestinal etkiler bakimindan alendronatla benzer gibi görünmektedir. Lanza ve arkadaslari (2) risedronat ve alendronatin gastrik iritasyona yol açma potansiyellerinin benzer biçimde düsük oldugunu ve bu açidan söz konusu ilaçlarin birbirinden farkli olmadigini göstermislerdir. Bununla beraber Blank ve arkadaslari (3) ratlarda antral hasarin alendronatla risedronattan anlamli olarak daha fazla oldugunu ve gastrik hasar bakimindan alendronatlarin daha potent oldugunu bildirmislerdir. Bu bulgularini destekleyen klinik çalismalar da vardir (4). Ayrica günde 5 mg/gün risedronatin klinik olarak manifest olan gastroduodenal ülserlerin insidansi bakimindan, plaseboya kiyasla anlamli fark göstermedigi saptanmistir (5). Hernekadar literatür bilgileri risedronat tedavisinin gastrointestinal hasar yönünden oldukça güvenilir oldugunu ileri sürse de, ön rapor olarak sundugumuz bu çalismada, hasta sayimiz henüz az olmakla birlikte, risedronat tedavisinin erken döneminde ortaya çikan üst gastrointestinal mukoza degisiklikleri, tedavi sirasinda olasi gastrointestinal yan etkiler yönünden uyanik olmamiz gerektigini düsündürmektedir.