Diğer

Postmenopozal Kadinlarda Diyetle Kalsiyum Alimi ile Kemik Mineral Yogunlugu Arasindaki Iliski

  • L. Cerrahoglu
  • Mehmet Tuncay Duruöz
  • C. Tikiz
  • S. Ölçenler
  • N. Tulukoglu
  • A. Süsin

Turk J Osteoporos 2002;8(4):-

ÖZETBu çalisma postmenopozal kadinlarda diyetle alinan kalsiyum miktarinin  kemik mineral yogunlugu üzerine olan etkisini arastirmak amaciyla planlanmistir. Bu amaçla, daha önce herhangi bir osteoporoz tedavisi almamis 87 postmenopozal kadin olgu çalismaya dahil edilmistir. Her hastaya günlük kalsiyum tüketimi saptamaya yönelik standart bir sorgulama formu uygulanmis olup, kemik mineral yogunlugu “Dual Energy X-ray Absorbsiometri” (DEXA) ile ölçülerek  L1-L4 ön-arka, L3 lateral ve femur boynu- trokanter ve Ward’s üçgeni bölgelerine ait T ve Z skorlari  arastirilmis ve bu skorlar ile diyetle alinan günlük toplam kalsiyum miktari(mg) arasindaki iliski, nonparametrik Spearman korelasyon katsayilari ile degerlendirilmistir. Günlük kalsiyum tüketimi ile 5 ayri bölgedeki (L1-L4, L3 lateral, Femur boynu, Trokanter ve Ward üçgeni) kemik mineral yogunlugu, Z-skoru ve T-skoru arasindaki iliski incelendiginde sadece L1-L4’teki kemik mineral yogunlugu ve Z-skoru ile günlük kalsiyum tüketimi arasinda yakin bir iliski bulundugu saptanmistir (sirasiyla r= 0.521, p=0.015; r=0.482, p=0.027). Diger bölgelerde kemik mineral yogunlugu, T ve Z-skoru ile  günlük alinan kalsiyum miktari arasinda bir iliski olmadigi gözlenmistir.Anahtar kelimeler: Postmenopozal osteoporoz, diyetle kalsiyum alimi.SUMMARYThe present study was performed to assess the relation between dietary calcium intake and bone mineral density in postmenopausal women. For this purpose 87 postmenopausal who had not got any treatment that interacts with bone metabolism previously were enrolled in the study. The standard questionnaire was filled out by a physician to determine the daily calcium intake for each patient. Bone mineral density T and Z scores of L1-L4 region, L3 lateral, femur neck, trochanter and Ward’s triangle were assessed. Spearman’s nonparametric rank correlation coefficient was used to evaluate the relation between two quantitative variables. In conclusion; only a close relationship was observed between the dietary calcium intake and the bone mass index and Z-score  in L1-L4 region (r= 0.521, p=0.015; r=0.482, p=0.027, respectively). No relationship was found between the bone mass index Z and T-score and the dietary calcium intake in remaining four regions.Key words: Postmenopausal osteoporosis, dietary calcium intake.

GIRIS

Osteoporoz kemik kütlesinde kayip ve kemik mikro-mimarisindeki bozulma ile karekterize bir hastaliktir (1). Postmenopozal kadinlar ve yaslilarda olusan kemik fraktürlerinin en önemli nedenlerinden biridir ve günlük yasam aktivitelerinde azalmaya, yasam kalitesinde bozulmaya neden olarak büyük bir saglik sorunu seklinde karsimiza çikmaktadir. Bu nedenle osteoporozdan etkin bir sekilde korunma ve kiriklarin önlenmesi önem tasimakta olup, son zamanlarda güncel bir hale gelmistir. Osteoporozdan korunmak için risk faktörlerinin iyi bir sekilde belirlenmesi gerekir. En önemli risk faktörü kalitimsal faktörler olmakla birlikte fiziksel inaktivite, sigara içme, ve beslenme aliskanliklari da osteoporoz için risk faktörü teskil etmektedir (2). Bunlardan biri olan diyetle alinan kalsiyum miktari ve düsük kalsiyum tüketiminin osteoporoz gelisimindeki etkileri önemli bir tartisma konusudur (3). Kalsiyum tüm yaslarda kemik kütlesi ile dogrudan iliskilidir. Birçok arastirmada adelosan ve genç eriskin dönemde yeterli kalsiyumlu besin alan kisilerde, doruk kemik kütlesine ulasildigi, daha sonra alinan kalsiyumun ise kemik kütlesinde bir artisa yol açmadigi, ancak kemik hacminin korunmasina yardimci olacagi ortaya konulmustur (4). Dolayisiyla yeterli kalsiyum aliminin maksimum doruk kemik kütlesi ile iliskili oldugu ve osteoporozun gelisimini önledigi gösterilmistir (5,6). Yetersiz kalsiyum aliminin veya kalsiyum emilimindeki yetersizligin yada renal intestinal kaybi olan kisilerin genetik potansiyellerini tamamlayamadiklari ve dolayisiyla kemik kütlesinin doruk kütleye ulasamadigi görüsü yaygin bir sekilde kabul görmesine ragmen, kemik mineral yogunluguna diyetteki kalsiyumun bagimsiz bir etkisinin olduguna dair açik bir delil yoktur ve sonuçlar hala kafa karistiricidir. Ayni çeliski diyetteki kalsiyum alimi ve osteoporotik kirik insidansinda da gözlemlenmektedir. Bu belirgin uyumsuzluk kalitimsal özelliklerden kaynaklanabilecegi gibi etnik veya irksal farkliliklarin çevresel faktörlere ve kemik üzerine farkli etkileri ile de açiklanabilir.Literatürlerdeki bu verilerin isigi altinda çalismamizda postmenopozal dönemdeki kadinlarda diyetle alinan kalsiyum miktarinin kemik mineral yogunlugu üzerine olan etkisini arastirmayi amaçladik.


MATERYAL VE METOD

Çalismaya, 2000-2001 yillarinda Celal Bayar Üniversitesi Tip Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon poliklinigine basvuruda bulunan ve daha önce herhangi bir osteoporoz tedavisi almamis, saglikli 87 postmenopozal kadin alindi. Tüm olgularin yas, vücut kitle indeksi (VKI), menopoz yasi, egitim düzeyi, kullandigi ilaçlar, sistemik hastaliklari, kirik öyküsü, sigara -alkol kullanimi, fiziksel aktivite düzeyleri kaydedildi. Ayrica menarj yasi, gebelik, dogum sayilari, ve laktasyon süreleri ögrenildi. Kalsiyum metabolizmasini etkileyen ilaç alimi (kortikosteroid, antikonvülzan, heparin yada tiroid hormon replasman tedavisi vb.) ve sistemik hastaligi olanlar (tiroid fonksiyon bozuklugu, diyabet mellitus, hiperparatiroidizm, kronik böbrek hastaligi vb..), hormon replasman tedavisi yada diger osteoporoz ilaç tedavisi alanlar, 70 yas üstü kadinlar, çalismaya alinmadi. Klinigimizce Türkiye Diyetisyenler Birligi tarafindan öngörülen ve yiyeceklerin 100 gramindaki kalsiyum (mg) miktarinin baz alindigi porsiyonlari içeren, özellikle Türk toplumunun siklikla tükettigi yiyecek türlerinden (baslica süt ve süt ürünleri olmak üzere) seçilen bir sorgulama formu olusturuldu (Tablo 1). Olgulara bu formdaki 45 madde olarak belirledigimiz yiyecek çesitlerini hangi siklikla ve hangi miktarlarda tükettikleri sorularak günlük toplam kalsiyum tüketimleri hesaplandi. Kemik mineral yogunlugu ölçümleri Lunar DPX-L dual-energy x-ray absorbtiometry (Lunar-DPT model) cihazi ile yapildi. Ölçümler L1-L4 anteroposterior, L3 lateral ve femur boynu, trokanter ve ward’s üçgeni bölgelerinden yapilarak T ve Z skorlari kaydedildi. Istatiksel analizlerde SPPS 10.0 programi kullanildi. Hastalarin tüm karekteristik özellikleri ve günlük kalsiyum tüketimleri ile KMY ölçümleri arasindaki iliski Spearman’s nonparametrik korelasyon testi ile analiz edildi.


BULGULAR

Çalismaya alinan 87 olgunun yas ortalamasi 58.54 yil (SD: 7.44; min-max: 41-70) ve ortalama günlük kalsiyum alimi 1110,93 mg (19) idi. Vücud kitle indeksi (VKI) ise ortalama 27.57 kg/m2 olarak saptandi. Hastalarin diger tanimlayici özellikleri Tablo 2’de verilmistir. Yapilan istatiksel analizlerde olgularin yaslari, VKI, fiziksel aktiviteleri, sigara, alkol aliskanliklari ile KMY ölçümleri arasinda anlamli bir korelasyon saptanmadi (p>0.05). Günlük kalsiyum tüketimi ile 5 ayri bölgedeki (L1-L4, L3 lateral, Femur boynu, Trokanter ve Ward üçgeni) kemik mineral yogunlugu, Z-skoru ve T-skoru arasindaki iliski incelendiginde sadece L1-L4’teki kemik mineral yogunlugu ve Z-skoru ile günlük kalsiyum tüketimi arasinda yakin bir iliski bulundugu saptanmistir (sirasiyla r= 0.521, p=0.015; r=0.482, p=0.027). L1-L4 bölgesine ait genç eriskin ortalama degeri, diyetle kalsiyum alimi ile karsilastirildiginda ise anlamli korelasyon bulunmadi. Posterior elemanlarin ve kemik artefaktlarinin ölçüm disi birakilmasina olanak saglayan lateral çekimde ise L3 ‘e ait KMY degeri, Z ve T skorlari ile kalsiyum tüketimi arasinda da anlamli korelasyon yoktu. Ayni sekilde kalçada femur boynu, torakanter ve ward’s üçgenine ait kemik mineral yogunlugu, T ve Z-skoru ile günlük alinan kalsiyum miktari arasinda bir iliski olmadigi gözlendi (Tablo 3).