Özgün Araştırma

İstanbul IlI-Sultanbeyli İlçesinin Kemik Yoğunluğu Tarama Sonuçları

  • İlknur Aktaş
  • Kenan Akgün
  • Merih Eryavuz Sarıdoğan

Turk J Osteoporos 2006;12(3):0-0

ÖzetAmaç: Bu çalismanin amaci sosyoekonomik olarak gelismekte olan bir bölgede osteoporoz taramasi yaparak hastalarin demografik özelliklerini ve sosyal güvence profilini ortaya koymakti.Gereç ve Yöntem: Çalismaya Istanbul ili- Sultanbeyli ilçesinde yasayan toplam 6816 (732 erkek, 6084 kadin) olgu alindi. Kemik mineral yogunlugu ölçümleri radyografik absorpsiyometri (Metriscan-ALARA) yöntemi ile yapildi. Demografik özellikler ve sosyal güvence durumu sorgulandi. Bulgular: Olgularin %19,6'u issiz, %69,6 si ev kadini, %4,2'si serbest meslek sahibi, %2,7'si emekli, %2,2'si memur, %1,1'i isçi, %0,5'i yönetici konumundaydi. Olgularin %44,4'ünün sosyal güvencesi yoktu.  Yüzde 6,9 olgu Emekli Sandigi mensubu, %42,3 olgu SSK'li, %5,4 olgu Bag-Kur'lu, %1,1 olgu da Yesil Kart sahibiydi. Yaslara göre osteoporoz görülme sikligi; 40-49 yas grubunda %3,2, 50-59 yas grubunda %9,5, 60-69 yas grubunda %32, 70 yas ve üstünde ise %48 olarak tespit edildi. Tüm olgularda osteoporoz %7,8 oranindaydi ve bunlarin %31'inin sosyal güvencesi bulunmamaktaydi. Sonuç: Osteoporoza yönelik tedavi maliyetleri göz önünde bulunduruldugunda sosyal güvenceleri olmayan olgularin tedavi olmalari zor gözükmektedir. Sosyoekonomik olarak gelismekte olan benzer bölgelerin sayisinin çoklugu osteoporozdan korunma ile ilgili çalismalarin önemini bir kat daha artirmaktadir. (Osteoporoz Dünyasindan 2006;12: 47-9)Anahtar kelimeler: Osteoporoz, sosyoekonomik düzey, radyografik absorpsiyometriSummaryAim: Our aim of this study is to determine demographic characteristics and social insurance profile of the patients by doing osteoporosis screening in the socioeconomic developing territory.Material and Method: Six thousand eight hundred sixteen cases enrolled in this study, who were living in Istanbul-Sultanbeyli. Bone mineral density was measured by using radiographic absorbsiometry (Metriscan-ALARA). Demographic characteristics and social insurance profile are interrogated.Results: Of the total cases, 19.6% were unemployed, 69.6% were housewive, 4.2% were self-employed, 2.7% were retired, 2.2% were officials, 1.1% were workers, 0.5% were managers. There were not social guaranty on 44.4% of the cases. Of the other cases, 6.9% were members of Emekli Sandigi, 42.3% were members of SSK, 5.4% were members of Bag-Kur, 1.1% were members of Yesil Kart. According to the age of the people occurrence of osteoporosis; in 40-49 age group 3.2%, in 50-59 age group 9.5%, in 60-69 age group 32%, in 70 years old and over it was calculated as %48. The overall occurrence of the osteoporosis were 7.8% and 31% of them had not social guaranty. Conclusion: When the cost of the osteoporosis treatment is considered, it seems difficult to have treatment for the cases haven't social insurance. The majority of the same kinds of socioeconomicly developing territories increases the importance of the studies about how to prevent osteoporosis twice as much. (Osteoporoz Dünyasindan 2006;12:47-9)Key words: Osteoporosis, socioeconomic level, radiographic absorbsiometry

Giris

Osteoporoz kirik olusmadan semptom vermemesi nedeniyle tani konulmasi zor, tedavi süreci uzun ve pahali bir hastaliktir (1). Yaslanan toplumla beraber ileri yaslarda görülen hastaliklar ve bu hastaliklarla ile ilgili sorunlar daha çok gündeme gelmektedir. Osteoporoz da ileri yas grubunda en yaygin görünen hastaliklardan biridir. Osteoporoz nedeniyle olusan fonksiyonel yetersizlik, komplikasyonlarin topluma getirdigi ekonomik kayip ve tedavi maliyetleri ile ilgili pek çok çalisma yapilmistir. Ancak bu çalismalarin çogu bati toplumlarini temsil etmektedir (2,3,3,4,3,4,5,3,4,5,6). Kendi verilerimizi gösteren çalismalarin az olmasi ve kayit yöntemlerinin yeterince iyi olmamasi nedeniyle bizim toplumumuza ait veriler kisitlidir.Osteoporoz, boyutlari gittikçe artan çok yönlü bir saglik sorunu olusturmaktadir. Osteoporozun uzun dönem sonuçlarina bagli ortaya çikan morbidite, mortalite artisi yaninda ilaç maliyetlerinin oldukça yüksek olmasi bunun en büyük nedenlerindedir. Ilaç maliyetlerinin fazlaligi tüm dünya tarafindan kabul edilmis bir gerçektir (7). Toplumun sosyal güvence profili de saglik hizmetlerinden faydalanma oraninda çok önemli bir faktör olmaktadir. Bu çalismanin amaci da Türk toplumunu temsil ettigini düsündügümüz sosyoekonomik düzeyi düsük bir bölgede olgularin sosyal güvence durumunu arastirarak osteoporoz tanisi almis bireylerin tedavi olabilme sansini ortaya koymakti.


Çalisma 2005 yili Agustos-Ekim aylari arasinda, Istanbul ili- Sultanbeyli ilçesinde yerlesik yasayan 30 yas üstü toplam 6816 kisi üzerinde yapildi. Taramanin yapilacagi, afisler ve yerel medya kanaliyla bölge halkina duyuruldu. Kemik mineral yogunlugu (KMY) ölçümleri dominant olmayan elde, 2.,3.,4. parmaklarin radyografik absorpsiyometri (RA) (Metriscan-ALARA) yöntemi ile yapildi. KMY ölçüm sonuçlari osteopeni için -1 T skoru, -2,5, osteoporoz için T skoru -2,5 ve normal 0 T skoru -1 olarak degerlendirildi. Olgularin maruz kaldiklari radyasyon düzeyi 0.001 mrem düzeyindeydi. Demografik özellikler ve sosyal güvence durumu sorgulandi.Sonuçlar

Çalismaya alinan olgularin 732 si erkek, 6084ü kadindi. Yaslara göre osteoporoz görülme sikligina bakildiginda; beklenildigi gibi yasla beraber oranin arttigi görüldü (Tablo1). Olgularin %19,6u issiz, %69,6 si ev kadini, %4,2si serbest meslek sahibi, %2,7si emekli, %2,2si memur, %1,1i isçi, %0,5i yönetici konumundaydi (Sekil 1). Sosyal güvence sorgulamasinda %44,4 olgunun sosyal güvencesi yoktu, % 6,9 olgu Emekli Sandigi mensubu, %42,3 olgu SSKli, %5,4 olgu Bag-Kurlu, %1,1 olgu da Yesil Kart sahibiydi (Sekil 2). KMY sonuçlari degerlendirildiginde %7,8 oraninda osteoporoz bulundu (Tablo 1). Osteoporoz olarak degerlendirilen olgularin %31inin sosyal güvencesi yoktu (Sekil 3).


Tartisma

Toplumumuzda osteoporozun sosyoekonomik boyutlarini ortaya koymayi amaçlarken düsük KMYye sahip riskli olgulari belirlemede; teknik donanim gerektirmeyen, düsük maliyetli, tasinabilir, kolay uygulanabilir, daha önce yapilmis çalismalarda önerilen bir tarama yöntemi olan RA kullandik (8,9,9,10). Bu çalismanin sonuçlarina göre; 30 yas üstünde %7,8 oraninda osteoporoz oldugu tespit edildi. Sultanbeyli ilçesinde rastgele örneklem olusturacak veri tabani olmadigi için afis ve medya kanaliyla duyuru yöntemi kullanilmasina ragmen bizim çalismamizda 40 yas üzeri olgularda bu oran %14,7 olarak tespit edildi. Yaslara göre osteoporoz dagiliminda; 60-69 yas grubunda olgularin %32sinde, 70 yas ve üstü yas grubunda %48 oraninda osteoporoz görülmesi ve kadinlarda erkelerden daha sik görülmesi literatür ile uyumlu sonuçlardi (Tablo 1) (11,12). Meslek sorgulamasinda ekonomik olarak geliri olmayan grubu bulmak amaciyla; issizler (6) ile ev kadini olan grubu (6) birlestirdigimizde elde edilen %89,2lik oran toplumsal problemin büyüklügünü bir kez daha ortaya koymaktadir. Osteoporoz olarak degerlendirilen olgularin %31nin sosyal güvencesinin olmamasi, ilaç ve osteoporoza ait komplikasyonlarin yüksek tedavi maliyetleri düsünüldügünde oldukça kaygi verici bir durum ortaya çikmaktadir.Osteoporoz tedavisine uyumun %50 oraninda düsük oldugu yapilan çalismalarda saptanmistir (13). Tedavi sürecinin uzunlugu da düsünüldügünde bu profildeki toplum kesitinde öngörülen tedaviyi sürdürmek oldukça zor gözükmektedir. Ayrica osteoporoz ve komplikasyonlarina bagli yasam kalitesindeki azalmanin ekonomik verimlilige olumsuz etkisi de göz önünde bulundurulmalidir (14,15,15,16,15,16,17).Ülkemizin gerçekleri göz önünde bulunduruldugunda önleyici yaklasimlarin kisa ve uzun vadede birçok sorunun en aza indirilmesini saglayacagi açiktir. Doruk kemik kütlesinin büyüme çaginda yüksek düzeye çikarilmasi, beslenme, egzersiz, osteoporoza neden olabilecek ilaçlarin ve hastaliklarin iyi kontrolü, sigara ve alkolden uzak durulmasi gibi basit ama önemli yaklasimlar ön plana çikartilmali, çesitli yayin organlari ile toplumsal egitim, risk altindaki olgularin daha iyi degerlendirilmesinin önemi vurgulanmalidir (18,19). Sonuç olarak ülkemizde sosyoekonomik olarak gelismekte olan benzer bölgelerin sayisinin çoklugu osteoporozdan korunma ile ilgili çalismalarin önemini bir kat daha artirmaktadir.Özellikle gelismekte olan ve ekonomik problemler yasayan ülkemizde bu yaklasim ileriki yillarda daha saglikli bir toplum kazanmamizi saglayacaktir.