Diğer

Rizedronat Tedavisinin Agri ve Yasam Kalitesi Üzerine Etkileri - Orijinal Arastirma

  • Evrim Karadag Saygi
  • Özlem Özkök
  • Ümran Kaya
  • Gülseren Akyüz

Turk J Osteoporos 2009;15(2):-

ÖzetAmaç: Osteoporoz agri, fiziksel yetersizlik ve yeni kirik riskinde artis ile yasam kalitesinde bozulmaya yol açabilen bir iskelet sistemi hastaligidir. Bu çalismanin amaci, bir yillik rizedronat tedavisinin 6. ve 12. aylarda agri ve yasam kalitesi üzerine etkisinin arastirilmasidir.Gereç ve Yöntemler: Çalismaya osteoporozu olan 80 hasta alindi ve iki gruba randomize edildi. Birinci gruptaki 37 hastaya rizedronat 35 mg haftada bir kez ve 600 mg elemanter kalsiyum ile 400 IU D vitamini günde bir adet; ikinci gruba alinan 34 hastaya ise 600 mg elemanter kalsiyum ile 400 IU D vitamini günde bir adet verildi. Hastalar tedavinin baslangicinda, 6. ve 12. ayda görsel analog skala, Beck depresyon ölçegi ve Nottingham saglik profili ölçekleri ile izlendi. Bulgular: Agri düzeylerinde tedavi grubunda daha belirgin olmak üzere, 6. ve 12. aylar sonunda her iki grupta da baslangica göre azalma saptandi. Beck depresyon skorlarindaki anlamli düsüsün ise 6. ayda olustugu, 1. yil sonunda devam ettigi gözlendi. Yasam kalitesi testinde tedavi öncesi ve sonrasinda kontrol grubunda farklilik yokken, tedavi grubunda anlamli fark saptandi. Sonuç: Rizedronat tedavisi ile osteoporoz hastalarinin agri düzeylerinde azalma ve yasam kalitesinde artis saglanabilmektedir. (Osteoporoz Dünyasindan 2009;15:34-7)Anahtar kelimeler: Osteoporoz, rizedronat, yasam kalitesi, agri, depresyonSummaryAim: Osteoporosis is a skeletal system disease characterised by pain, physical disability and increased fracture risk which negatively effect quality of life. The aim of this study is to investigate the effects of risedronate treatment on pain and the quality of life at 6th and 12th months. Material and Methods: Eighty patients with osteoporosis were included the study and randomized into two groups. Thirty seven patients in the first group were given 35 mg weekly Risedronate and 600 mg elemantary calcium and 400IU vitamin D daily, 34 patients in the second group were given 600 mg elemantary calcium and 400IU vitamin D daily. Visual analogue scale, Beck depression scale and Notthingham health profile were completed to patients at the beginning of the treatment and at the end of the first year.Results: There was significant pain relief in both groups at 6 and 12 months. However, this was more prominent in the treatment group. It was defined that the significant decrease in the Beck depression scores was occured at the 6th month and continued at the end of the first year. In the assesment quality of life test, there was no difference before and after the treatment in the control group but we obtained significant difference in the treatment group. Conclusion: Improving the quality of life and decrease in the pain levels of the osteoporosis patients can be provided by risedronate treatment. (From the World of Osteoporosis 2009;15:34-7)Key words: Osteoporosis, risedronate, quality of life, pain, depression

Aim: Osteoporosis is a skeletal system disease characterised by pain, physical disability and increased fracture risk which negatively effect quality of life. The aim of this study is to investigate the effects of risedronate treatment on pain and the quality of life at 6th and 12th months. Material and Methods: Eighty patients with osteoporosis were included the study and randomized into two groups. Thirty seven patients in the first group were given 35 mg weekly Risedronate and 600 mg elemantary calcium and 400IU vitamin D daily, 34 patients in the second group were given 600 mg elemantary calcium and 400IU vitamin D daily. Visual analogue scale, Beck depression scale and Notthingham health profile were completed to patients at the beginning of the treatment and at the end of the first year.Results: There was significant pain relief in both groups at 6 and 12 months. However, this was more prominent in the treatment group. It was defined that the significant decrease in the Beck depression scores was occured at the 6th month and continued at the end of the first year. In the assesment quality of life test, there was no difference before and after the treatment in the control group but we obtained significant difference in the treatment group. Conclusion: Improving the quality of life and decrease in the pain levels of the osteoporosis patients can be provided by risedronate treatment. (From the World of Osteoporosis 2009;15:34-7)Key words: Osteoporosis, risedronate, quality of life, pain, depression


Osteoporoz kemik gücünü etkileyerek kirik riskinde artma ile karakterize, ilerleyici sistemik bir hastaliktir (1). Kirik olusuncaya kadar sessiz seyredebilen osteoporozun morbidite ve mortalitesi oldukça yüksektir (2). Omurga kiriklari boyda kisalma, postürde bozulmaya yol açarken kalça kiriklarinda hemen daima hastane bakimi ve cerrahi girisim gerektirmektedir (1,2). Bu da uzun süreli veya kalici sakatliga, hatta yasamin sona ermesine neden olabilmektedir. Erken tani ve tedavi ile yasam kalitesi yükseltilebilirken, ekonomik kayiplar da engellenebilir. (3). Rizedronat osteoklastik aktiviteyi inhibe eden güçlü antirezorptif etkili bir bifosfonattir. Bu ilacin kullanimi ile vertebral kirik riskinde %65,3; vertebra disi kirik riskinde ise %30-40 oraninda düsüs tespit edilmektedir. Bunun yanisira sirt agrisinda azalma ve yasam kalitesinde artis da görülmektedir (4). Bu çalismada Rizedronat tedavisinin agri ve yasam kalitesi üzerine etkisinin degerlendirilmesi amaçlanmaktadir.


Gereç ve Yöntemler

Çalismaya Marmara Üniversitesi Tip Fakültesi Fizik Tedavi Poliklinigi’ne basvuran, Dual foton X isini absorpsiyometri (DXA) ile osteoporoz tanisi almis 80 postmenopozal kadin hasta alindi. Hastalar iki gruba randomize edildi. Birinci gruptaki 37 hastaya Rizedronat 35 mg haftada bir kez ve 600 mg elementer kalsiyum ile 400 IU D vitamini günde bir adet; ikinci gruba alinan 34 hastaya ise 600 mg elementer kalsiyum ile 400 IU D vitamini günde bir adet verildi. 8 hasta (3 hasta birinci gruptan, 5 hasta ikinci gruptan) ilaç kullanimini ve takiplerini aksatmalari nedeniyle çalisma disi birakildi. Görsel analog skala (GAS), Beck depresyon ölçegi (BDÖ) ve Nottingham saglik profili (NSP) kullanilarak tedavi baslangicinda, 6. ve 12. aylarda degerlendirmeler yapildi. Görsel analog skala ile 10 cm’lik düz yatay çizgi üzerinden hastanin sirt agrisinin siddetini isaretlemesi istenir ve cetvelle ölçüm yapilir. 0 agri yokken, 10 dogum sancisi siddetinde bir agri olarak tanimlanir. Beck depresyon ölçegi 21 sorudan olusmaktadir. Bu sorularla duygu-durum, kötümserlik, basarisizlik duygusu, doyumsuzluk, suçluluk duygusu, cezalandirma duygusu, kendinden nefret etme, kendini suçlama, kendini cezalandirma arzusu, aglama nöbetleri, sinirlilik, sosyal içe dönüklük, kararsizlik, bedensel imge, çalisabilirligin engellenmesi, uyku bozukluklari, yorgunluk/bitkinlik, istahin azalmasi, kilo kaybi, somatik yakinmalar ve cinsel dürtü kaybi sorgulanmaktadir. Her bir madde 0-3 puan üzerinden puanlanir ve bu puanlarin toplanmasi ile depresyon skoru belirlenir. 0-16 puan: normal, 17-27: hafif depresyon, 28-34: orta düzeyde depresyon ve 35-63: agir depresyon seklinde tanimlanir.Nottingham saglik profili hastalarin duygusal, sosyal ve fiziksel aktivite düzeylerini degerlendirmek amaciyla kullanilan bir skaladir. Sorular enerji düzeyi (3 soru), agri (8 soru), emosyonel reaksiyon (9 soru), uyku (5 soru), sosyal izolasyon (5 soru) ve fiziksel aktivite kisitliligi (8 soru) seklinde 6 alt gruba ayrilmaktadir. 6 gruptaki toplam 38 sorunun ayri puan degerleri vardir ve her bir madde “evet” ya da “hayir” olarak yanitlanmaktadir. Her bir alt grup toplam 100 puan olacak sekilde puanlama sistemi olusturulmustur (5).


Çalismamizdaki hastalarin demografik özellikleri Tablo 1’de gösterilmistir. Baslangiç degerleri açisindan gruplar arasinda bir farklilik görülmedi (p0,05). Agri sorgulamasinda 6. ve 12. ay sonunda her iki grupta da baslangica göre azalma saptanirken, tedavi grubundaki degisim daha belirgindi (p 0,05, p 0,01) (Sekil 1). Beck depresyon skalasi ile 6. ay skorlarinda baslangica göre her iki grupta da anlamli farklilik tespit edildi (p 0,001, p 0,05). Bu degisimin 12. ayda da devam ettigi gözlendi (p0,05) (Sekil 2). Nottingham saglik profilinde ise 6. ayda kontrol grubunda tüm subgrup skorlarinda baslangica göre tedavi sonunda belirgin azalma tespit edilmezken (p0,05), tedavi grubunda yorgunluk, agri, emosyonel reaksiyon, fiziksel aktivite subgrup skorlarinda belirgin bir azalma gözlendi (p 0,01). Benzer özelliklerin 1. yilda da devam ettigi gözlendi (p0,05) (Tablo 2).Istatistiksel analizler SPSS 11,5 paket programi kullanilarak yapildi. Karsilastirmalarda Mann Whitney-U, Ki-kare testleri kullanildi. p 0,05 anlamli kabul edildi.Tartisma

Dünya Saglik Örgütü, yasam kalitesini \hedefleri, beklentileri, standartlari, ilgileri ile baglantili olarak, kisilerin yasadiklari kültür ve deger yargilarinin bütünü içinde durumlarini algilama biçimi\ olarak tanimlamaktadir (6). Kisacasi, yasam kalitesi kisinin kendinden beklentileri ile yasadiklari arasindaki uyuma baglidir. Osteoporoz tedavisi planlanirken yeni kirik riskini azaltmak, kemik kütlesini korumak ve agriyi kontrol altina almak esastir. Osteoporozlu hastalar ciddi fiziksel semptomlarin yani sira kendine bakim ve günlük yasam aktivitelerini yerine getirme, arkadaslarini ziyaret etme ve sosyal aktivitelere katilma gibi durumlarda zorlukla karsilasirlar. Bu konuda Katz ve arkadaslarinin yaptiklari çalismada 1171 kadin hastanin 30 yil izlemi sonucunda osteoporoza bagli belirgin denge, güçsüzlük ve günlük aktivitelerle ilgili sorunlari oldugunu tespit etmislerdir (7). Osteoporoz hastalarinda yasam kalitesi degerlendirilirken Nottingham saglik profili, hastalik etki profili (sickness impact profile), kisa agri sorgulamasi (brief pain inventory), QUALEFFO (Quality of Life Qustionnare of the European Foundation for Osteoporosis), OYKSF (Mini osteoporoz yasam kalitesi sorgulama formu), SF-36 (short form) gibi skalalar kullanilmaktadir (8-11). Biz de çalismamizda tüm bu indeksler arasinda uygulamasi, degerlendirmesi kolay ve Türkçe geçerlilik, güvenirliligi yapilmis olan Nottingham saglik profilini seçtik. Hastalarimiza uyguladigimiz bu skalanin sonucunda tedavi grubunda yorgunluk, agri, emosyonel reaksiyon, fiziksel aktivite subgruplarinda belirgin azalma varken; sosyal izolasyonda da azalma saptandi. Kontrol grubunda ise bu subgruplarda istatistiksel anlamlilik bulunmadi. Osteoporozda agri temel olarak kemik rezorpsiyonu ve kemigin kirilganliginda artis olmasi, vertebra cisimlerinde makro veya mikrofraktürlerin ortaya çikmasi ya da olusan kemik deformite -kifozda artis gibi- sonucu yumusak dokularda gerginlik ve kisaliklarin meydana gelmesi ile olusur. Yasam kalitesi anketlerinin çogunda sorgulanan ve hastayi poliklinige getiren asil sorun da bel ve/veya sirt agrisidir (2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12). Bu nedenle biz de çalismamizda agri düzeyini daha detayli sorgulayabilmek için görsel analog skalayi kullandik. Baslangiçta gruplar arasinda anlamli farklilik yokken, 6. ayin sonunda Rizedronat tedavisi alan hastalarda agri düzeylerinde belirgin azalma tespit ettik.Osteoporozda hastalarin günlük rutin aktivitelerini yapmakta güçlük çekmesi, fonksiyonelligin azalmasi ve bunun sonucunda kendini güvensiz ve ise yaramaz hissetmesi, depresyona girmesi ve hatta sosyal yönden izole olmasi en önemli sorunlar olarak karsimiza çikmaktadir (13). Bu nedenle, hastalarin ruhsal durumlarini sorgulamak için Beck depresyon skalasi doldurmalarini istedik. Tedavi grubunda daha belirgin olmak üzere her iki grupta da depresyon skorlarinda düsüs bulduk. Bifosfanatlarin osteoporoz tedavisindeki etkinligi daha önceki birçok arastirmada gösterilmistir. Rizedronat da osteoporoz tedavisinde etkili bir bifosfanattir. Kishimoto (14) ve arkadaslarinin yaptigi arastirmada Rizedronatin tedavideki etkinligi ve kirik insidansini azalttigi gösterilmistir. Yine Harris ST (15) ve arkadaslarinin çalismasi ile Reginster J (16) ve arkadaslarinin arastirmalarinda rizedronatin vertebral kirik insidansini azalttigina isaret edilir. Bunun yasam kalitesine olan katkisi da kuskusuzdur. Madenci (17) ve arkadaslarinin Rizedronat tedavisi verdigi postmenopozal osteoporoz hastalarinda bizim çalismamizda oldugu gibi Nottingham saglik profili kullanilarak yasam kalitesine bakilmis ve rizedronatin yasam kalitesi skorlarinin artmasinda etkili oldugu kanisina varilmistir.Benzer olarak Kamatari (18) ve arkadaslarinin yaptigi çalismada 1 yil rizedronat kullanan hastalarin yasam kalitesi degerlendirme anketlerinde agri skorlarinda iyilesme saptanmis. Biz de çalismamizda benzer sonuçlara ulastik.Osteoporozun neden oldugu kiriklar hastalarda hem fiziksel hem de fonksiyonel kisitliliklar olusturmakta ve bunlar yasam kalitesini önemli ölçüde bozmaktadir. Bu kisitliliklar uzun dönemde hastanin psikolojik durumunu da etkilemektedir. Rizedronat tedavisi ile yeni kirik olusumunun engellenmesi yanisira, var olan agrinin azaltilmasi ile sosyal hayata katilimda gelisme saglanabilecegini düsünmekteyiz.